Bozkurt Duruşu, Türk milliyetçiliğinde sembolik bir anlam taşıyan, elin özel bir şekilde konumlandırılmasıyla oluşturulan bir duruştur. Genellikle bir elin havaya kaldırılıp serçe ve yüzük parmaklarının kapatılması, işaret ve orta parmakların açık bırakılması ve başparmağın da yukarı doğru kaldırılmasıyla yapılır. Bu duruş, bozkurt adlı hayvanın kulaklarını ve başını sembolize eder.
Bozkurt duruşunun kökeni ve anlamı üzerine farklı görüşler bulunmaktadır. En yaygın inanışa göre, bozkurt Türk mitolojisinde önemli bir yere sahiptir ve Türklerin ata ruhunu, cesaretini, bağımsızlık arzusunu ve yol göstericiliğini temsil eder. Bozkurt, özellikle Ergenekon Destanı'nda Türklerin sıkıştığı yerden çıkışına rehberlik eden kutsal bir hayvan olarak kabul edilir. Bu nedenle bozkurt duruşu, Türk milliyetçileri için bir kimlik ifadesi, bir bağlılık sembolü ve ortak bir geçmişe gönderme anlamı taşır.
Bozkurt duruşu, genellikle Türk milliyetçisi siyasi grupların mitinglerinde, toplantılarında, sosyal medya paylaşımlarında ve çeşitli etkinliklerde kullanılır. Özellikle MHP (Milliyetçi Hareket Partisi) ve Ülkü Ocakları ile özdeşleşmiştir. Ancak, bozkurt sembolü ve dolayısıyla bozkurt duruşu, farklı Türk milliyetçisi gruplar tarafından da benimsenir ve kullanılır.
Bozkurt duruşu, zaman zaman siyasi tartışmalara da konu olmuştur. Özellikle farklı siyasi görüşlere sahip kişiler arasında gerginliklere yol açabilmektedir. Bazı kesimler, bozkurt duruşunu Türk milliyetçiliğinin bir sembolü olarak görürken, bazıları ise bu duruşu ayrımcı, dışlayıcı ve hatta ırkçı bir sembol olarak algılayabilmektedir.
Bozkurt duruşu ve bozkurt sembolü, bazı kesimler tarafından eleştirilmektedir. Bu eleştirilerin temelinde, bozkurt sembolünün bazı aşırı milliyetçi ve ırkçı gruplar tarafından kullanılması yatmaktadır. Eleştirenler, bu sembolün ve duruşun Türk toplumunu ayrıştırdığını, nefret söylemini teşvik ettiğini ve diğer etnik gruplara karşı düşmanlık yarattığını savunmaktadır.
Ancak, bozkurt duruşunu savunanlar, bu eleştirilere karşı çıkarak, sembolün asıl anlamının Türk milletinin birliğini, bağımsızlığını ve gücünü temsil ettiğini belirtirler. Ayrıca, her sembolün kötüye kullanılabileceğini, ancak bu durumun sembolün kendisini kötü yapmadığını savunurlar.
Bozkurt duruşunun hukuki statüsü ülkeden ülkeye değişmektedir. Türkiye'de bozkurt duruşu yasal olarak yasaklanmış bir sembol değildir. Ancak, bu duruşun nefret söylemi veya ayrımcılık içeren eylemlerde kullanılması durumunda yasal yaptırımlar uygulanabilir. Bazı Avrupa ülkelerinde ise, bozkurt sembolü ve duruşu, aşırı sağcı ve ırkçı gruplarla ilişkilendirildiği için yasaklanmıştır veya kısıtlamalara tabidir.
Bozkurt duruşu, Türk milliyetçiliğinde önemli bir yere sahip olan sembolik bir duruştur. Kökeni ve anlamı üzerine farklı görüşler bulunsa da, genellikle Türklerin ata ruhunu, cesaretini ve bağımsızlık arzusunu temsil ettiği kabul edilir. Kullanımı ve yaygınlığı özellikle Türk milliyetçisi siyasi gruplar arasında görülmektedir. Ancak, bozkurt duruşu ve sembolü, bazı kesimler tarafından eleştirilmekte ve tartışmalara konu olmaktadır. Hukuki statüsü ise ülkeden ülkeye değişmektedir. Bu sembolün ve duruşun anlamı ve algılanışı, kişisel görüşlere, siyasi eğilimlere ve kültürel arka plana göre farklılık gösterebilir.